12 Aralık 2013 Perşembe

SERAMİD-CERAMİDE

 

 

SERAMİD-CERAMİDE


Seramidler amino asit fingozini ve yağ asitlerinden oluşan lipid molekülleridir. Seramidler hücre sıvısında yüksek yoğunluklarda bulunurlar ve birçok hücresel işlev için uyarıcı moleküller olarak işlerler.

Seramidler boynuzsu tabakanın hücrelerarası bölümlerinde sıkıca yerleşmiş maddelerdir ve burada diğer cilt oluşum maddeleriyle birlikte en önemli doğal bariyeri oluştururlar. Bu bariyer, sabun ve agresif iş maddeleri gibi yabancı maddelere karşı büyük dayanıklılık gösterir. Seramidler hala nadiren cilt kremlerinin içeriğinde bulunduğu ve boynuzsu tabakaya taşınmaları zor olduğu için, cildin fizyolojisine uygun, benzer özellikler taşıyan maddelere ihtiyaç duyulmaktadır.

Seramidin özelliklerinden biri de, insan vücudunun ihtiyacı olan temel yağ asitlerinden linoleik asiti bol miktarda içermesidir. Linoleik asit, besinlerden özümlenebilen ya da cilde linoleik asit içeren preparatlarla kazandırılabilen bir asittir. Bu asitin yokluğu durumunda, Seramid oluşamamakta, cilt kuruyarak pul pul olmakta ve nörodermatit gibi (atopik dermatit) bariyer bozukluklarıyla karşılaşılmaktadır. Boynuzsu tabakada linoleik asit içeriğinin azalması, atopik dermatitin işaretidir. Günümüzde, cildi linoleik asit açısından zenginleştirmenin ve Seramid oluşumunu desteklemenin en güzel yolu, linoleik asiti cilde lipozomlar ve nano-partiküller şeklinde kazandırmaktır. Bu yöntemin dayanağı, lipozom ve nano-partiküllerin, membran yapıyı bozmadan, cildin boynuzsu tabakasının hücrelerarası katmanlarına nüfuz etmeleridir; ayrıca burada depolar oluşturmaktadırlar.

Seramidler, aralarında hücre büyümesi, yaşlanması, değişimi, çoğalması, birleşmesi, göçü ve programlı hücre ölümü olan apoptosis gibi hücre fonksiyonlarını tetiklerler. Bu fonksiyonlardan birinin de kanser hücrelerini yayılmasını engellemek olduğu düşünülüyor. Bazı kimyasallar ve stresle bağlantılı bazı uyarıcılar hücrelerde seramid üretimine yol açar.

Ciltteki seramidler, moleküllerin su ile tepkimeye girip yıkıldığı hidroliz işlemini geçirmesi için sfingomiyelinaz enzimi tarafından aktive edilen  hücre zarında yaygın olarak bulunan sfingolipidler tarafından üretilir.

Seramidler, çevresel zararlara ve UV ışınlarına iyi gelir. Akne gibi enfeksiyonlara iyi gelir. Nem kaybına iyi gelir. Vücuda kontrolsüz miktarda su girişine karşı cildi korur. Nemlendirici görevi görür. Emülgatör görevi görür. Sağlıklı bir PH dengesi oluşmasını sağlar. Cilt yağını (sebum) kıl folikülleri içinde tutar. Hücre duvarını onarabilir.

Seramid kullanımı olmaksızın sağlıklı bir sebum tabakasının bakımını sağlamaya yardımcı olur.
Uygun miktarlarda kullanıldığında erken kırışıklıkların oluşmasını önler.
Hiçbir cilt bakım ürünü seramidler olmadan yaşlanmayı, akne ve kuruluğu başarılı bir şekilde tedavi edemez.

28 Kasım 2013 Perşembe

ARGİRELİN



 



ARGİRELİN


Argirelin peptid yapısında bir maddedir. Cilt kırışıklıklarında, göz çevresi, göz altı kırışıklıklarında kullanılan krem ve serumlarda bulunan etken bir maddedir. Argirelin Botoksa alternatif olarak gösterilen bu maddenin yüz kaslarının büzülmesini azaltarak kırışıkların oluşumunu azalttığı ve engellediği ileri sürülmektedir. Bazılarına göre yüze ancak enjeksiyon yoluyla uygulanabilen botoksa karşı ciddi bir alternatiftir.

Argirelin yüz kaslarının büzüşmelerini kontrol eden sinir sinyallerini engellemekte yüzde gerilmeler sonucu oluşan kas ve doku cevaplarını önlemekte çizgi ve kırışıklıkları engellemektedir. Belirtilen bu olumlu etkiler henüz yeteri kadar güvenilir araştırma ile desteklenmemişse de üreticiler mevcut verilerin yeterli olduğunu iddia etmektedir. Argirelin'in Pente Peptit ve Hekza Peptit ile kullanılması halinde alınan yanıtlar daha belirgindir.

Asetil hekzapeptit-3. Botoks işlevi görür. Kök hücrede bulunur. Birçok kozmetik firması anti-aging ürünlerinde içerik maddesi olarak kullanır. Cilt yaşlanmasını önler ve kırışıklıkların derinliğini azaltır. 

Botoksa yan etkileri olmaksızın alternatif Toksisitesi yoktur ve insan üzerinde zararsızdır. Kırışıklığa neden olan kaslardan kök hücre sinyal sürecini düzenleyerek cilt elastikiyetini arttırır. Katekolamin salgılanmasını düzenler, yaşlanmayı önler. Motor sinirlerden kas hücrelerine doğru olan sinyalleri engeller ve kırışıklıklara neden olan hareketleri kontrol altına alır. Mikro peptit olarak cilde nüfuzu kolaydır.

27 Kasım 2013 Çarşamba

HYALURONİK ASİT



 

HYALURONİK ASİT

Hyaluronik asit birçok kozmetik kremde kullanılan bir maddedir. Özellikle göz altı serumları ve cilt kırışıklıklarını önlemek için kullanılır.

Hyaluronic asit ya da hyalüronik asit (HA) denen madde kıkırdak oluşumunda elastin ve kolojen sağlayan bir glycosaminoglycan (GAG) dır. Hyaluronik asit sadece kıkırdak oluşumunu desteklemekle kalmayıp ayrıca eklemler arasındaki sıvının yapımında da çok önemli bir rol oynar.
Hyaluronik asidin eklem rahatsızlıklarında ağız yoluyla preparat olarak alınmasının yanında enjeksiyon yöntemiyle de eklemler arasına verilerek rahatsızlığın giderilmesinde kullanımı mevcuttur.

Hyalüronik Asit (kısaca; HA) tüm yaşayan organizmalarda mevcut bulunur ve vücut dokularının hücreleri arasındaki boşlukların (ekstrasellüler boşluk) yaygın bir bileşenidir. HA kimyasal yapı kimliğine sahip bir mukopolisakkarid ise de en basit bakteride ve insanlarda bulunur.
Hiyalüronik Asit insan eklemlerinin içerisinde bulunan ve onun kayganlığını sağlayan özel bir proteindir. 

Hiyalüronik Asit aynı zamanda vücuttaki lifler ve tendonlar gibi tüm bağlayıcı dokularda bulunur. Orient liflere ve tendon liflerine yardımcı olur ve kayganlığın özel fonksiyonlarını meydana getirir. HA (Hiyalüronan olarak da adlandırılır) bağ dokuların bir bileşeni olup kayganlaştırma ve minder vazifesi görme fonksiyonlarına sahiptir. Eklemlerde bulunduğu zaman, eklem de minimum seviyede ve hatta hiç kıkırdak olmasa bile, yumuşatıcı bir etki sağlar. HA anormallikleri bağ doku rahatsızlıklarında genel tehdittir. İlginç olarak mitral kalp kapakçığı sarkması, düşmesi, TMJ, osteoartrit ve korneanın koni şeklinde olması gibi bağ doku rahatsızlıkları olan birçok bireyde yaygın biyokimyasal anormalliklerde vardır. 

HA basit bir bileşen olmamakla birlikte bir benzer yapı ailesidir. Monosakkarid glukoz, vücudun temel şekeri, vücutta bulunan en önemli karbonhidrattır. Bu tek gerçek değildir, çünkü o enerji üretimi için başlıca yakıttır, bir çok kompleks bileşenin inşasında kullanılır. 

 HA, kondroitin sülfat, dermatin sülfat ve heparin sülfat içeren glikosaminoglikan (GAG) ailesinin bir üyesidir. 

HA yumuşak bağlayıcı dokularda ve gözü çevreleyen sıvıda da yüksek konsantrasyonda bulunur. Aynı zamanda cilt dokusu içerisinde de bulunur. HA diğer doğal maddelerden daha fazla su tutabilir. Onun eşsiz hidratlama özelliklerinin sonucu ciltte pürüzsüzlüğün ve yumuşaklığın artması, kırışıklıkların azalmasıdır. Bu sebeple HA birçok makyaj kremi ve nemlendirici kremde de kullanılır. Cilt dokusunda bulunan HA jel benzeri bir maddedir, kolajen ve elastin lifleri arasındaki boşlukları doldurur. 

Hyaluronik asitin en önemli işlevlerinden biriside tabi ki collejen ve elastin doku içerisindeki suyun tutulma derecesini arttırmak ve dolayısıyla su dengesi sağlanmış daha diri ve canlı bir cilt yapısına kavuşulmasını sağlamaktır. Bu amaçla da zaten günümüzde birçok cilt bakım ürünü kozmetiklerin içerisinde oldukça önemli bir bileşik olarak yer almaktadır. Ayriyeten yumuşak jel tablet formları da piyasada oldukça rağbet görmektedir.

Hyaluronic Acid, cildin kendi yapısında bulunur. Yaş ilerledikçe cildin Hyaluronic Acid sentezi yavaşlar ve nemi düşer. Bu da cildin susuz kalarak kırışıklıkların artmasına ve hızla yaşlı bir görünüm almasına neden olur. Hyaluronic acid kendi ağırlığından çok daha fazla su tutma özelliğine sahiptir. Böylece, cildin doğal, canlı ve dolgun bir görünüm kazanmasını sağlar. Hyaluronic acidin tek başına bile anti aging etkisi yarattığı bazı üniversitelerde ispatlanmış ve tez konusu olmuştur. Düzenli kullanımla kısa süre içinde cildin kırışıklık görünümünde gözle görülür düzelmeler görülebilmektedir.

24 Kasım 2013 Pazar

GÖZ ALTI SERUMU



GÖZ ALTI SERUMU


Göz altı için her tip şişliğe ya da morluğa her göz altı serumu iyi gelmez. Uzmanlar göz altında morluk ya da şişliklerin nedenlerini şu şekilde açıklıyorlar. 

Göz altındaki torbalar, ani olarak ortaya alerjik bir reaksiyon sonucu çıkabilir. Ateş, deri döküntüsü ya da nefes problemi gibi başka belirtiler varsa, hemen bir doktora başvurun. Düşük kaliteli güzellik ürünleri, evcil hayvan, yeni gıdalar alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.

Vücutaki ödem, göz çevrelerinde ve gözaltında şişliğe sebep olabilir. Su tutma döneminin PMS belirtisi olup olmadığına dikkate edin. Eğer öyleyse yeşil çay gibi doğal diüretikler kullanın ve dehidratasyona katkıda bulunan tuzlu gıdaları ortadan kaldırın. Ayrıca göz çevresindeki şişliklere yardımcı olması için organik içerikli dengeleyici antioksidan serumlar kullanabilirsiniz. Şişlikleri veya koyu halkaları azaltarak yatıştırabilirsiniz. 

Gözün çevresindeki şişlik kalıtımsal olabilir. Eğer böyle bir durum varsa yaş aldıkça bu durumun giderek daha da belirginleşmesi alışılmış bir durumdur. Ailenizde öyküsü olan bu tür şişlik ve morluklar için en iyisi doktor tavsiyesi ile bu alanda uzman göz altı serularını kullanmak veya doğal makyaj ile kapatmak olacaktır. 

Vücudunuzda proteinler, esansiyel yağlar ve B vitamini eksik olabilir. Diyetinize yağsız et ve balık, süt ürünleri, vitamin B-12 daha fazla dahil olmalıdır. Göz altı serumunuzun da cildinizin besleyicisi olarak düşünün, maksimum oranda yaşlanmayı önlemek ve nihai olarak cilt beslenmesi için, elma kök hücresi ve üzüm bileşenli kremler tercih edilebilir. Bu tür göz lifting serumları ile göz çevrenizi ve göz altınızı beslemek size yardımcı olacaktır.  

Bu etkenler göz yorgunluğu, göz çevrelerinde ya da altında oluşan morluk, halka ve şişliklere katkıda bulunur. Bilgisayara bakarak harcanan saatler göz torbalarını kötü etkileyecektir. Gözlerinize hak ettikleri molayı vermek için düzenli olarak ara verin ve şekerleme yapın. 

Yorgun gözler küçük bir yardım ile canlandırılabilir; C vitamini içeren nemlendirici ve göz toparlama serumu size yardımcı olacaktır. Böylece nem kazanan gözlerinizin enerjisi yenilenir ve koyu halkaları azalır. C vitamini ile birlikte ince çizgilerin görünümünü azaltmak için antioksidan dolu hidrasyon anlık bir etki yapar.